Multi Dil
Lucius’un gözleri, yakılmış köyünün yıkıntıları üzerinde dolanırken, kalbinde intikam yemini tutuştu. Kolezyum’un soğuk duvarlarının arasında, bir dövüşçüye değil, bir savaşçıya dönüşmeye zorlandı. Her gece, arenada dökülen kan ve yükselen çığlıklar arasında, ailesinin hikayelerini düşündü. Annesinin ona anlattığı eski efsaneleri ve dedesinin zaferlerini hatırladı. Bu masallar, Roma’nın altın çağından önce, halkının gerçek ihtişamını temsil ediyordu. Lucius, geçmişin sırlarını çözerek zafer yolunda ilerledi. Arenada kazandığı her zafer, onu Roma halkının dikkatini çeken bir simge haline getirdi. Kolezyum’un taş duvarlarında yankılanan tezahüratlar, yalnızca bir dövüşçüyü değil, bir lideri yüceltti.