Kendi inançları ve idealleri uğruna, babasıyla yaşadığı çatışmaları geride bırakarak her şeyini terk eden genç bir adam, Mumbai'nin karmaşasında kaybolur ve orada yeni bir hayat kurar. Babasının baskın kişiliği ve katı ideolojik duruşundan uzaklaşmak isteyen bu adam, şehrin kaotik enerjisi içinde kendini yeniden tanımlamaya çalışır. Ancak yıllar geçtikçe, o da kendi oğluyla benzer bir çatışma yaşar. Kendi oğlunun da tıpkı kendisi gibi isyankâr bir ruhla yaşamaya başladığını fark ettiğinde, büyük bir aydınlanma yaşar. Babasıyla yıllar önce yaşadığı çatışmanın aynısını şimdi kendi oğluyla yaşamaktadır ve bu durum onu derin bir içsel sorgulamaya iter. Oğlu ile olan ilişkisini ve kendi hatalarını gözden geçiren bu adam, ideallerinin aslında kendisine ne kadar yabancılaştığını fark eder.