Tutkulu bir tiyatro sanatçısı olan Sarkar, ailesine destek olmak için sahne ışıklarını geride bırakarak çiftçiliğe başlar. Oğlu okulda birincilik elde eder ve doktor olma hayali kurar. Sarkar, oğlunun bu hayaline ulaşması için elinden geleni yapar, ancak eğitim sistemi ve prosedürler onu giderek yıpratır. Öğrenci intihar haberleri, sınav merkezi tahsisinde yapılan bir hata ve sınav stresi Sarkar'ı ağır bir depresyona sürükler. En sonunda, sınav merkezinin önünde yığılır kalır. Oğlunun tek arzusu, babasının ölümüne yol açan ihmallerin hesabını sormaktır. Dürüst bir polis memuru ve hukuk mezunu olan Manickam, adalet arayışında oğlunun yanında durur ve bu uğurda avukatlık mesleğini seçer.